İstiare
Vikipedi, özgür ansiklopedi
İSTİARE:
Bir şeyi türlü yönlerden benzediği başka bir şeyin adıyla anma. Bu bakımdan istiare hem bir mecaz sanatı, hem de benzetme sanatıdır.
Bayağı ve münasebetsiz İstiareler: Makdem-I tab’a dîbâ-yı Münîf olsa hasır Kadr-I iclâlime nisbetle değildir şâyân İrfan Paşa Yanıkdır o âşıkın kitâbı Nazmında kokar ciğer kebâbı Ziya Paşa O ten ki hâk ola aşkın güdâz u sûzunda Biten giyâhı dem-I haşre dek kebâb kokar Nedîm
1.Açık İstiare: Sadece benzetmeliğin bulunduğu istiareye denir.
Aşiyân-I murg-I dil zülf-I perîşânındadır Kanda olsam ey perî gönlüm senin yanındadır Fuzulî Al câme ile meh-pâre kaçan salınır Tutuşur halk-I cihân şehre bir âteş salınır Ali Paşa
Pertev-endâz olıcak bezme dedim uşşâka Afitâbım yere inmiş hele maşallâh Pertev Paşa
Âh eylediğim serv-I hırâmânın içindir Kan ağladığım gonce-I handânın içindir Fuzulî
Kadem kadem gece teşrîfi Nâilî o mehin Cihân cihân elem-I intizâra değmez mi Nâilî
Gezermiş kasrın etrâfında yer yer tâze meh-rûlar Mükahhal gözlü Şîrîn sözlü Leylî yüzlü âhûlar Nedîm
Açıldığın haber verir ağyâra gül gibi Dâim bize nesîm-I sebük-pâ gelir gider Nâbî
2.Kapalı İstiare: Yalnızca benzetilenle yapılan benzetmedir.
Nâz ederse gamzesi uşşâk-I zâra nâz eder Zülfi bir âşüftedir ki rûzgâra nâz eder Nâbî
Ki henüz gonce-I neşküfte iken Anı dest-I ecel itdi pâmâl Fâzıl
Nâgehân simsiyâh olur eflâk Hayretinden düşer sükûna cihân
Mecnûn ana verdi cümle rahtın Pâk eyledi bergden dırahtın Fuzulî
Eşcâr-I bâğ hırka-I tecrîde girdiler Bâd-I hazan çemende el aldı çenârdan Bâkî

