Takrir-i Sükun Kanunu
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Takrir-i Sükun Kanunu 4 Mart 1925'te TBMM'de kabul edildi. Hükümete olağanüstü yetkiler veren Takrir-i Sükun Kanunu ile Kasım 1924 ortalarında "dinsel gericilik" tehlikesine karşı Başbakan İsmet İnönü sıkıyönetim ilan edilmesini istedi. Ancak Meclis'te bu isteğini kabul ettiremeyince istifa etti ve yerine yumuşak kişiliğiyle tanınan Fethi Bey ( Fethi Okyar) başbakanlığa getirildi.1925 Şubat ortalarında Şeyh Sait Ayaklanması patlak verince, Doğu Anadolu'da hemen sıkıyönetim ilân edildi. Fethi Bey düşürüldü ve yeni hükümeti 3 Mart'ta İsmet Paşa kurdu. Yeni hükümet ilk iş olarak Takrir-i Sükûn Kanunu'nu Meclis'ten geçirdi ve biri isyan bölgesinde, öteki "Ankara" adını taşımakla birlikte yurdun geri kalan bölgelerinde çalışmak üzere iki de İstiklal Mahkemesi kurulmasını kararlaştırdı.
3 maddeden oluşan Takrir-i Sükun Kanunu'nun 1. maddesi şöyleydi:
- İrtica ve isyana ve memleketin nizam-ı içtimaisi (toplumsal düzen) ve huzur ve sükûnu ve emniyet ve asayişini ihlale bais (bozmaya yönelik) bilumum teşkilât ve tahrikat ve teşvikat ve neşriyatı ( örgütlenmeleri, kışkırtmaları, yüreklendirmeleri ve yayınları), hükümet reisi cumhurun tasdikiyle ve re'sen ve idareten man'e mezundur (kendi başına yasaklamaya yetkilidir). İş bu ef'al erbabını (bu eylemleri işleyenleri) hükümet İstiklâl Mahkemesi'ne tevdi edebilir.
Cumhuriyet tarihinde bir dönüm noktası olan Takrir-i Sükûn Kanunu, uzun bir döneme damgasını vurdu. Bütün muhalif odaklar bu kanuna dayanılarak büyük ölçüde susturuldu. Bu dönemde hükümet veya mahkeme kararıyla pek çok yayın kapatıldı ve özellikle sol yayınlar tamamen yeraltına itildi.

