İmaret

Vikipedi, özgür ansiklopedi

İmaret, yoksullara parasız yemek vermek için açılan hayır kurumudur. Buranın giderleri vakıf giderleriyle karşılanırdı. Hemen her külliyede bir imaret bulunurdu. İmaret genel olarak dörtgen bir plan üzerine yapılırdı. Ortada üstü açık avlu bulunurdu. Avlunun çevresinde mutfak, fırın, yemek odaları ve yöneticilerin odaları yer alırdı. İmaretleri teşkil eden müesseseler mahalli ihtiyaçlara ve lüzumlara göre azaltılır ve çoğaltılır. Mesela İkinci Bayezit İstanbul'daki imareti yaparken en büyük ehemmiyeti camie ve aşhaneye verdiği ve hastane yapmadığı halde 1486'da ahalinin ricası üzerine Edirne'de yaptırdığı imarette en büyük ehemmiyeti hastaneye vermiş, cami ve aşhaneyi ikinci planda bırakmıştır. Beylikler dönemindeki imaretlerin vakıflara bırakılması usûlü Osmanlı Türklerinde de devam etmiştir. Fakat bazı vakfiyeleri tetkik edecek olursanız son zamanlarda bu mananın oldukça daraltılmış ve ancak tabhane ve kervansaray ile yemek pişirilip dağıtılan yer manasına alınmış olduğunu görmekteyiz. Halk ise gitgide bir kat daha daraltarak ancak kendi karnının doyduğu yere imaret demiş ve şu halde bu güzel ve medeni tesisattaki yüksek maksat ve gaye gitgide mideye intikal etmiştir.

Fatih Sultan Mehmet'in yaptırmış olduğu Fatih İmareti kitabesinde yemek ve misafirlik meselesinin esasının şöyle olduğunu anlıyoruz. Bir şehirden diğerine gelen misafirlerin üç gün imaretin tabhanesinde yatıp kalkması, imaretin mutfağından yedirilip içirilmesi ve hayvanının imaretin ahırında 'kervansarayında' yatırılıp doyurulması, fakat üç günden fazla misafirlik olmayacağı için ondan sonra serbest bırakılması konulan kaidelerdendir.

Fakat git gide misafirler ihmal edilmiş, yahut vakıf idaresi zaafa düştükçe o türlülerine bakılmaz, kendilerine yemek, hayvanlarına yiyecek verdirilmez olmuş ve mutfaktan vakıf şartı gereği şunun bunun evine kadar yemek gönderilemezmiş, kala kala medrese talebesine dışardan müracaat eden fakirlerin karnını doyurmak keyfiyeti kalmıştır ki, imaretler kaldırıldığı tarihe kadar bu şekilde devam etmiştir.

Anlaşıldığı üzere imaretler ilk kurulduklarında yollar üzerinde özellikle de yolda kalmışların tüm içtimai ihtiyaçlarının görüldüğü küçük bir kasaba kompleksidir. Ancak gitgide bu özelliğinden sıyrılıp sadece yemek yenilen yer konumuna dönüştürülmüştür.