Ücret

Vikipedi, özgür ansiklopedi


Marksizm
Sosyoloji ve Antropoloji
Burjuva
Emek gücü
Genç Marx
İnsan doğası
Sosyalizm
Komünizm
Kültürel hegemonya
Meta fetişizmi
Sömürü
Proletarya
Sınıf bilinci
Yabancılaşma
Ekonomi
Artı-değer
Değer yasası
Değişim Değeri ve Kullanım Değeri
Artı-emek
Marksist ekonomi-politik
Meta
Üretim biçimleri
Kapitalist üretim tarzı
Pre-kapitalist üretim biçimleri
Asya tipi üretim tarzı
Ücret
Üretim araçları
Üretim ilişkileri
Üretici güçler
Tarih
Dünya devrimi
Proletarya devrimi
Proletarya diktatörlüğü
Sermayenin ilkel birikim süreci
Sınıf savaşı
Emperyalizm
Felsefe
Diyalektik Materyalizm
Marksist felsefe
Tarihsel Materyalizm
Akımlar ve Eğilimler
Marksizm-Leninizm
Sol Komünizm
Troçkizm
Stalinizm
Maoculuk
Marksist hümanizm
Marksist otonomizm
Varoluşçu Marksizm
Yapısalcı Marksizm
Önemli Marksistler
Karl Marx
Friedrich Engels
Rudolf Hilferding
Karl Kautsky
Georgi Plehanov
Vladimir Lenin
Jozef Stalin
Leon Trotsky
Nikolay Buharin
Rosa Luxemburg
Antonio Gramsci
Theodor Adorno
Georg Lukács
Louis Althusser
Frankfurt Okulu
Karl Korsch
Praxis Okulu
Post-Marksizm

Ücret, Marksist ekonomi politik anlayışta, Klasik iktisat'tan farklı olarak emeğin değeri ya da fiyatı değildir. Aksine Marks, bu noktada klasik iktisadın eleştirisini yapmak üzere, "emek gücünün değeri ya da fiyatının ücrete dönüşmesinden" sözeder. klasik iktisat "emeğin degeri" kavramını gündelik yaşamdan almış ve olduğu gibi kullanmıştır; bunun sonucunda da, Marks'a göre kendi analizlerinin sonuçlarını görememiştir.

Marks söyle belirtir:

Klasik ekonomi politik, şeyler arasındaki gerçek ilişkiye neredeyse değinir gibidir, ama bunu bilinçli olarak formülleştirmez. Sırtındaki burjuva postuna sarıldıkça da bu işi zaten beceremez.[[1]]

Nasıl ki, pazarda işçinin sattığı şey emeği degil de emek gücü ise, bununla bağlantılı olarak ücret de emeğin değeri değil emek gücünün değeri ya da fiyatıtır. Bunların birbirine karıştırılması ve birbirleri yerine konulması, Marks'a göre, hem varolan ilişkilerin görünmez hale getirilmesi ve hem de tepetaklak bir görünüm içinde gerçekliğin başka türlü gösterilmesi anlamına gelmektedir.

Marks durumu şöyle betimler:

İktisatçiların emeğin değeri diye adlandırdıkları şey, gerçekte emekçinin kişiliğinde varolan emekten, bir makinenin, yaptığı işten farklı olması gibi, işleviyle farklı olan emek-gücünün değeriydi. Emeğin pazar fiyatı ile değeri dedikleri şey arasındaki fark, bu değerin kâr oranıyla ve emeğin ürettiği metaların değerleriyle ilişkisi vb. üzerinde dururlarken, yapılan tahlilin, yalnızca emeğin pazar fiyatından, onun varsayılan fiyatına ulaşacağını değil, emeğin bu değerinin de, sonunda emek-gücünün değerine dayandığını gösteren doğrultuda olduğunu hiçbir zaman farketmemişlerdir.[[2]]