İsmail Karakurt

Vikipedi, özgür ansiklopedi

İsmail Karakurt
İsmail Karakurt
Şair, Edebiyat Öğretmeni. Doğumu: 1964.

Konu başlıkları

[değiştir] Hayatı

Yozgat Sarıkaya Emirbey Köyü doğumlu. İlk ve orta öğrenimini Yozgat ve Kayseri'de tamamladı. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümünden 1989'da mezun oldu.

Yazmaya üniversitede okuduğu yıllarda başladı. Şiir ve yazıları Aylık Dergi, Al­batros, Araf, Argos, Dergah, Hece, Kanat, Kayıtlar, Kırağı, Kum Yazıları, Milli Eğitim, Palandöken, Yalnızardıç, Yedi İklim’de yayımlandı. Şiirlerinde varlığın ve hayatın anlamı üzerinde yoğunlaşarak, coşkulu bir edayla; aşkı, ölümü, çocukluğu, bozkır saflığı ve dinginliğini, kendi kültürümüzün klasik ve taşralı katmanlarından devşirdiği unsurlarla yoğurarak, köklü bir ses, yeni bir hazla işledi. Temiz, yumuşak, masalsı bir dili var. Yazılarında ise şiir ve şiirin metafizik tartımları, çocukluk üzerine küçük açılımlar, içsel söyleşiler yapıyor.

İlk şiir kitabı Simurg (MEB 1992) ile Türkiye Yazarlar Birliği tarafından 1992 yılı şiir ödülüne lâyık bulundu. İkinci şiir kitabı Mahrem Mecazlar (1999 Ankara) Hece Yayınları arasında çıktı. Çocukluğum Bir Çocuk (MEB 2005), şairin üçüncü şiir kitabı. Ayrıca Aktarın Gül Odası (şiir), Pörçük Meşkler (deneme), İpek Böceği (Masal) adlı dosyaları ise yayıma hazır.

Halen Manisa Turgutlu Anadolu Lisesinde çalışmakta ve harflerle yolculuğuna devam etmektedir. Evli, Mevlâna Yusuf ve Selçuk Eren adında iki oğlu var.

[değiştir] Basılı Eserleri

  • Simurg (MEB 1992)
  • Mahrem Mecazlar (Hece Yayınları 1999)
  • Çocukluğum Bir Çocuk (MEB 2005)

[değiştir] Bir Şiir

Güz Yufkalarını Öpüyorum

Gördüm ki mevsimleri
En baharından öpen rüya bitmiş
Nar çatlamış, bozulmuş bağlar.
Üşüyor şimdi içimin harfleri
Üşüyorum göçebe kuşlar gibi
Kırk iki yaş şarkılarıyla.

Ondan mıdır, nedir?
Güz yufkalarını öpüyorum
Aniden, birdenbire
Sıcaklığı, kokusu
İçime aksın diye.

Hangi bağın pekmezi
Akşama döndü dilimde
Bunu düşünüyorum,
Annemle de konuştum bu gün
Telefondaki sesini öpüyorum
Güz yufkalarını öper gibi.

Kavrulmuş kestane
Elma mayhoşluğu
Evler
Göğün derinlikleri
Çocukların çözülen diliyle
Çözülüyor dilsizliğimin ç hâli.

Eninde sonunda
Kanıyor sadakatin gülü!..

Öpüyorum yine de güz yufkalarını.


[değiştir] Bağlantılar

İnternet Günlükleri: