Tartışma:Türk Dil Kurumu
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Konu başlıkları |
[değiştir] Kaynak
Bu bilgiler tumuyle TDK sayfasindan alinmis. Guncellenmesi ve tarafsiz bir yazi gerekmektedir. Agop Dilaçar ile ilgili bir sayfa baslattim fakat bu sayfa duzenlenmeden degiklik yapmak istemedim.Kullanıcı:Luke_Skywalker
Belki de [buradaki] bilgileri (sayfa sonunda olan) ilginç olabilir... --katpatuka
-
- Bağlantı verdiğiniz sayfada Türkçe'nin özleştirilmesi bilimsel olmayan karşı çıkışlarla eleştirilmiş. Orada öne sürülen temelsiz savların tümü, Vikipedi'nin değişik tartışma sayfalarında zaten yanıtlandı. Derlitoplu ve ayrıntılı yanıtlar isteyenler TDK'nin 1984'ten önce yayımladığı özleştirme ile ilgili değişik kitaplarına bakabilirler. Ancak, bağlantı verdiğiniz sayfadaki bir tek noktaya değinmek isterim: "Agop Dilaçar adında Türk olmayan biri"nin dilimize zarar verdiği söylenmiş. Bunu yazan ya gerçekleri bilmiyor, ya da daha büyük olasılıkla pek çok kez örneğini gördüğümüz ırkçılık ürünü yargılardan biriyle karşı karşıyayız. Agop Dilaçar, Türk diline büyük emekler vermiş doğma-büyüme bir Türktür. Türk yurttaşı olarak doğmuş ve hep Türkiye'de yaşamıştır. En zor günlerinde bile Türkiye'yi terk etmemiş ve hep bu ülke için çalışmıştır. Müslüman değildir, ama müslümanlıkla Türklüğü özdeş sayan ayrımcı zihniyet, müslüman değil diye Agop Dilaçar gibi yurttaşlarımızı Türk olarak da görmemektedir. Muhammedcimci 16:38, 5 Mayıs 2006 (UTC)
[değiştir] Yanlılık ve bazı sorunlar
Bu makalede yanlılık var. "... çağdaş Türkçenin ilerlemesi ve zenginleşmesi amacıyla çalışmalar yürüten..." tanımlaması yanlı. 1982 Anayasası'nın kabulünden sonra TDK'den atılan ve sonradan Dil Derneği'ni kuranlara ve Dil Derneği çevresinde toplananlara sorulacak olursa, bu tanımlamaya katılmayacaklardır. Dolayısıyla TDK'nin amacını yazarken, "Kurumun tüzüğüne göre..." gibi sözce eklenirse, o zaman yanlılık dengelenir. Ancak öncelikle tüzüğe bakıp böyle bir amacın yazılı olup olmadığı görülmeli.
Ayrıca, "...yürüten Kol ve Komisyonların üyeleri de bu kurul tarafından" diye yarım bırakılmış bir tümce görüyorum. Neden acaba?
Makalede "plânlandığı" diye bir sözcük geçiyor. Doğu kökenli sözcüklerin kimilerinde "â" harfinin kullanılmasını bir dereceye kadar anlaşılır ve kabul edilebilir buluyorum. Ancak Batı dillerinden gelen "plan" sözcüğünü "plân" diye yazmanın mantığı nedir, kavrayabilmiş değil. Hangi Batı dilinde "plân" diye bir sözcük var, ya da "â" gibi bir harf var? (Bucalı, 15 Kasım 2005, 23.26).
- Katılıyorum ve şunu da belirtmek istiyorum: Plan sözcüğünde de olduğu gibi, l harfilden sonra gelen a harfine, çok özel durumlar dışında (bkz: hâlâ) inceltme işareti gerekmez, çünkü l harfi ya da sesi, zaten yumuşak tınılıdır ve ardından gelen ünlüyü yumuşatır.
- Bunun dışında TDK'nın yanlılığı hakkında da dikkatimi çekmiş olan noktalar vardır. Ben şahsen bu tür hataların bilinçli bir şekilde yapıldığına inanma eğilimindeyim. Örnek sözcük, "melekût"tur. Melekût, TDK sözlüğünde "Ruhlar ve melekler âlemi" şeklinde açıklanıyor. Halbuki melekût, "saltanat, hükümranlık" anlamında bir sözcük olup, "melik" (hükümran) kelimesinden türemiştir. TDK'nın vermiş olduğu anlam ise İslam felsefesine (tasavvuf) göre bir tanımdır. Bilimsel olması gereken bir kurum olan TDK, bu sözcükle taraf olmaktadır, yanlı davranmaktadır. --Aliska 19:51, 24 Haziran 2006 (UTC)
[değiştir] TDK kelimeleri, TDK kuralları...
TDK kelimelerinin bazılarının çok tutmuş olması, tutmayanları ve tutmayanların tutturulma çabalarını bizlere unutturamıyor. Bu tutturulma çabaları, kamu kurumları tarafından özellikle hissediliyor; bu nedenle TDK alternatiflerinin kamuda (dönem dönem) daha çok görülmesi doğal. Önemli olan, halkın bu değişimi kabullenmesi. "elmek" kelimesi önerildiğinde e-mail kullanan halkın çoğu akademik ya da çokuluslu çalışanlardı, bu kesim e-posta karşılığını halihazırda bulmuşlardı ve bu kelimeyle devam edildi. Aynı şekilde, belgegeçer ya da yoğunteker sözleri de kullanan halkın kelimenin Türkçesini bulduğu zamanda karşımıza çıktı.
Bir diğer konu da yazım kuralları. TDK yazım kurallarının değişkenliği de kuşaklar arasında anlaşımı gizliden gizliye zorlaştırıyor, insanların birbirlerini yazımlarına göre sorgulamalarına bile neden oluyor. (ör. (ya da örn:) türkçe yazanlar dünya görüşleri ya da yaş gruplarına göre selam ve sel^am yazan insanlar olarak ikiye ayrılır ya... Cumhuriyet gazetesinde ^ yok iken Sızıntı dergisinde bu aksanı görebilirsiniz.) Bu konudaki tarihçeyi ve detayları tam bilmiyorum, bilen birisinin eklemesi faydalı olacaktır.
TDK, devletin halkına "nasıl konuşacağını, nasıl yazacağını" öğretme kurumu, dolayısıyla da birşeyler önermemesini ya da birşeyleri değiştirmemesini beklememiz tuhaf olur. Ancak, -devletçiliğimizin milliyetçiliğimizi baltalaması- Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Türkçe'nin kutsallığını unutarak bu değişimleri gerçeklemesi acı.
Başka yerlerde dilin nasıl belgelendiğine başarılı bir kendi başına bir örnek olarak Noah Webster ve Amerikan İngilizcesi veriyorum. (İngilizce Wikipedia'dan okunabilir)
TrnYksl 07:44, 9 Nisan 2006 (UTC)
[değiştir] Çalışmayan dış bağlantı uyarısı
Robot gerçekleştirdigi bir kaç kontrolde aşağıdaki dış bağlantının çalışmadığını tespit etti. Lütfen bağlantıyı siz de kontrol edip, bozuksa siliniz ya da düzeltiniz. Düzelttikten sonra lütfen bu mesajı, başlığı ve kategorisi ile birlikte siliniz.
- http://www.tbmm.gov.tr/tarihce/5d2yy.htm
- In Türk Dil Kurumu on Wed Jun 21 23:11:16 2006, 404 Not Found
- In Türk Dil Kurumu on Thu Jun 22 00:20:39 2006, 404 Not Found
- In Türk Dil Kurumu on Wed Jun 28 16:14:42 2006, 404 Not Found
- In Türk Dil Kurumu on Mon Jul 3 01:02:03 2006, 404 Not Found
--Dbl2010bot 05:05, 3 Temmuz 2006 (UTC)

