Nedim Günsür

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Nedim Günsür, Balıkçı Köyü, 1984
Nedim Günsür, Balıkçı Köyü, 1984

Nedim Günsür (1924 - 1994) “Tüm nesnelere sevgiyle yaklaşan ressam” olarak nitelenen ve naif özellikler de taşıyan figuratif bir anlayışla gerçekleştirdiği toplumsal içerikli yapıtlarıyla tanınan Türk ressam.

1924’te Ayvalık’ta doğan Günsür 1942’de girdiği Güzel Sanatlar Akademisi’nde Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun öğrencisi oldu. Öğrenciliği sırasında 10’lar Grubu’nun kurucuları arasında yer alan Günsür 1948'de Fransız hükümetinden aldığı bursla Paris’e gitti. André Lhote ve Fernand Léger atölyelerinde çalıştı. O zamana değin sürdürdüğü izlenimci resim anlayışını, Picasso, Léger ve Matisse’nin yanı sıra, yeni tanıdığı Afrika sanatının da etkisiyle değiştirdi, yarı soyut anlayışa yöneldi.

1952’de yurda dönen Günsür 1954-1958 yılları arasında Karadeniz Ereğlisi’nde resim öğretmenliği yaptı, daha sonra çalışmalarını bağımsız olarak İstanbul’da sürdürdü. 1961’de gerçekleştirdiği “Gökyüzü” adlı yapıtı 1963’teki 24. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde birincilik ödülü aldı. 1972’de Milliyet Sanat dergisi tarafından “Yılın Resim Sanatçısı” seçildi. 1973’te düzenlenen Cumhuriyet’in 50. Yılı Resim-Heykel Yarışması’nda, Atatürk ve Cumhuriyet Ödülü’nü kazandı. 1950’lerde figüratif-dışavurumculuk bir anlayışla maden işçilerinin yaşamını konu alan resimler gerçekleştiren Günsür 1960’lardan sonra kent yaşamı ve sorunların ayöneldi, “Köylü Aile” (1977), “Göç” (1979) gibi yapıtlarında dramatik yönü ağır basan bir resim anlayışı sergiledi. Kent ve kıyı görünümlerini, lunapark ve bayramlerini betimlediği “Panayır” (1982), “Büyükdere’den” (1979), “Denize İnen Sokak” (1979) gibi yapıtlarında ise şiirsel bir anlatıma ağırlık verdi.

Nedim Günsür 13 Kasım 1994’de İzmir’de öldü.

Yazar ve reklamcı Mehmet Günsür'ün babası, oyuncu Yazgülü Günsür'ün dedesidir.

Nedim Günsür'ün Yıllara Göre Kısaltılmış Yaşam Çizelgesi Hazırlayan: Emine Günsür Ekim 2006

1924: Ayvalık'ta doğdu. Harp Okulu'ndan ayrılarak gümrük memurluğu yapan babasının resim tutkusu sayesinde, çocuk yaşında resimle tanıştı. Çocukluğu Kadıköy'de Yoğurtçu Parkı'nda sandalcılarla oynayarak geçti.

1931: Kadıköy Cevizli İlkokulu'nda öğrenime başladığında dosyasında birçok resimli hikaye, karikatürler vardı.

1933: Ailenin dördüncü çocuğu kızkardeşi, Meral doğdu. Nedim çok sevindi.

1936: Kadıköy Ortaokulu'na başladı.

1937: Babası Abdürrahman İzzet Bey zatürreden vefat etti. Büyük dostu, sevgili arkadaşı babasını kaybetmek Nedim'in dünyasını yıktı. Avare, asi, isyankar oldu, okulu bıraktı. Annesi, ablaları söz geçiremez oldular. Aynı yıl Melek ablası lise ikinci sınıftayken öğrenimini bırakıp babasının yerine Haydarpaşa Gümrüğü'nde işe başladı.

1938: Yüksek Öğretmen Okulu'nu bitirip Afyon Lisesi'ne atanan ablası, ara tatilde, Matematikçi Cemal Tanaç Bey'le evlenmiş olarak gelince, aile meclisi, onun, ablası ve eniştesi ile Afyon'a gitmesine karar verdi. Eniştesiyle bir saat konuştuktan sonra razı oldu.

1939: Ablası ile eniştesinin İzmir'e atanmasıyla birlikte Nedim de İzmir Namık Kemal Lisesi'ne girdi.

1941: Lise ikinci sınıftayken, resim öğretmeninin ondaki resim yeteneğini fark ederek, ısrarla İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'ne gitmesini önermesi üzerine, İstanbul G.S.A.'da Bedri Rahmi Eyüboğlu atelyesine girdi. Bedri Bey'den sade resmi sevmeyi değil; şiir, edebiyat, doğa sevgisi, diğer sanatları velhasıl insan olmayı da öğrendi. Asi Nedim, Aziz Nedim oldu çevresinde.

1945: Yetenkli on arkadaş akademi yemekhanesinde “Onlar Grubu” adıyla bir sergi açtılar. Bu grup sergileri yıllarca devam etti. Nedim, bu grubun hemen hemen tüm sergilerine katıldı.

1948: Akademi Yüksek Bölümü'nü birincilikle bitiren Nedim Günsür, Fransız Hükümeti'nin verdiği altı aylık burs ile Paris'e gitti. Bu arada sanatla ve sanatçıyla, sevgi ve saygıyla her zaman ilgilenen amcası Ali Barşal Bey'in desteği ile bu inceleme gezisi dört seneye uzatıldı. Nedim ve ablaları bu desteğe çok sevinmişlerdi.

1948-49: Nedim Günsür'e öncelikle dil sorununu çözmesi için Avni Arbaş, Jeneviev adında bir fransız öğretmen ayarladı. Kısa zamanda epey iyi sonuçlar aldılar.

1949: F. Leger, A. l'hote atelyelerine izleyici olarak katıldı. Çağdaş Sanat Müzesi'nde, Paris'teki Türk Ressamların karma sergisine katıldı. Paris'ten, İstanbul'daki Onlar Grubu sergisine resimler yolladı. Rouen, Le Havre, Honfleur kentlerini kapsayan seyahatlerinde müzeler, sanat eserleri, konferanslar, açık oturumlar izledi.

1950: Paris'teki Türk Ressamları ile Varşova Uluslararası Sergisi'ne katıldı.

1951: Marsilya, Nice ve Cannes'ı içine alan sanat gezisi yaptı. Paris dönemi çalışmaları ile ilk kişisel sergisini İstanbul Maya galerisinde açtı.

1952: Nedim Günsür, Türkiye'ye döndü. İstanbul Limanı'na varınca Melek ablası ile birlikte karakola davet edildiler(Paris'te parasız kalınca L'humanité satmıştı.). Soruları yanıtlayıp, adres bırakıp çıktılar. Bu yıl askerliğini, Ankara Yedek Subay Okulu ve İzmit-Kandıra'da bitirdi.

1954: Öğretmen Emine Çelikbilek ile evlenip, onun dokuz yıldır çalıştığı Zonguldak'a alelacele yerleştiler. Nedim Günsür, bu dönemde durmadan, dinlenmeden madencileri işliyordu, bir türlü konuya doyamıyordu. Henüz tayini gelmediği için bol bol Çatalağzı, Kilimli Ocakları'nın ağzında işçilerle görüşüyor, konuşuyor, notlar alıyordu.

1955: Liman ve kara suratlı madenciyi bitirdiği gün Zonguldak Ereğlisi'ne atanması geldi. Neyse ki, orada da Kandilli Ocağı vardı. Kömürcülerine devam edebileceğini öğrenince rahatladı.

1956: T.B.M.M.'ye istenen istenen Ereğli Limanı tablosunu bitirdi. Bu işten gelen 500 lira çok işimize yaramıştı. (Bu yıllarda ikimizin çalışmasından ayda 450 lira geçiyordu elimize)

1959: Türk Alman Kültür Merkezi'ndeki karma sergiye katıldı.

1960: Uçurtmalar, bayram yerleri, lunaparklardan oluşan üçüncü kişisel sergisini gene Türk Alman Kültür Merkezi'nde açtı. Konuların değişmesi, seyircileri hayli şaşırtmıştı. O yıl ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı kanalı ile Japonya'da uluslararası sergilere katıldı.

1961: Bir türlü yapılamayan atanması yüzünden, Beykoz Ortaokulu'nda haftada dört gün ders vermek zorunda kaldı. İnşaat işçileri ve gurbetçiler konularından oluşan 4. Kişisel Sergisi'ni Kadıköy Kitabevi Salonu'nda açtı.

1963: Annesi Fatma Nigar Hanım felç hastalığından vefat etti. Nedim Günsür aynı yıl Devlet Resim ve Heykel Sergisi'nde Birincilik Ödülü kazandı. O yıl İstanbul Manifaturacılar Çarşısı İ.M.Ç duvarına, nasılsa 43 yıldan beri aynı canlılığı ile korunan, 66 mlik atlar konulu mozayik tablosunu uyguladı.

1964: Bacalar, antenler, gökyüzü ve uçurtmalar konularından oluşan beşinci kişisel sergisini Bedri Rahmi Eyüboğlu Galerisi'nde açtı. Aynı yıl beş yapıtla Galeri 1'deki karma sergiye katıldı.

1965: Alman Kültür Derneği'nde altıncı kişisel sergisini açtı. Yapı Endüstri Merkezi'nde “Toplumcu Sanatçılar” sergisine 15 resimle katıldı.

1971: Beykoz Ortaokulu öğretmenlerinin yaptıkları boykota katıldığı için istifa ettirildi. Onlar Grubu'nun Taksim Sanat Gelerisi'ndeki sergisine katıldı. Ankara Devlet Güzel Sanatlar galerisindeki yedinci kişisel dönemsel sergisini açtı.

1972: Taksim Sanat'ta sekizinci kişisel sergisini açtı. Milliyet Sanat Dergisi'nin seçici kurulu kendisini “Yılın Resim Sanatçısı” seçti. O yıl Melda Kaptana Galerisi'ndeki “Onlar Grubu”nun karma sergisine beş yapıtı ile katıldı.

1973: Cumhuriyetimizin ellinci yılı sergisinde Atatürk Ödülü'nü kazandı.

1974: Cumalı Sanat Galerisi'ndeki sergiye yedi yapıt ile katıldı. Avrupa başkentlerinde sergilenen “Çağdaş Türk Resmi” sergilerine üç yapıtla katıldı.

1975: Cumalı Sanat Galerisi'ndeki grup sergisine on beş yapıt ile katıldı.

1976: Dostlar Tiyatrosu’nda madencileri konu alan Alpagut Olayları sahnelenirken, sadece madencilerden oluşan dokuzuncu kişisel sergisini açtı.

Gelişim Yayınevi Turgut Zaim, Nuri İyem, Cihat Burak, Neşet Günal ve Nedim Günsür’ün sanatlarını inceleyen bir sanat el kitabı yayınladı. Kitap epeyce tartışma konusu oldu. Aynı gece Maçka Sanat Galerisi’nde açılan Beş Gerçekçi Türk Ressamı sergisine yirmi yapıtla katıldı.

1978: Moskova Puşkin Müzesi'nde düzenlenen “Çağdaş Türk Resmi Sergisi”ne üç yapıtla katıldı.

1979: İzmir Televizyonu Nedim Günsür'ün portresini belgeledi. Sıkı Yönetim İzmir Televizyonu Müdürü, belgeselin gösterilmesini engelledi. Şimdi kimbilir belgesel nerede ve kimlere gösteriliyordur?

1980: İzmir Galeri Aygıt'ta onuncu kişisel sergisini açtı.

1983: Cumalı Sanat Galerisi'nde on birinci kişisel sergisini açtı.

1984: Ankara Siyah Beyaz Galeri'de on ikinci kişisel sergisini açtı.

1987: Bebek Kile Sanat Galerisi'nde on üçüncü kişisel sergisini açtı.

1988: Uluslararası İstanbul Çağdaş Sanat Sergisi'ne altı yapıtla katıldı.

1989: Cumalı Sanat Galerisi'nde on dördüncü kişisel sergisini açtı. Haseki Hastanesi'nde tıkalı beş damarı nedeniyle bypass ameliyatı oldu.

1993: Anasının memleketi Dikili'de yazlık sahibi olduk. Bu olay nedense Nedim'i çok çok mutlu etmişti. Mehmet'in doğumundan sonra yaşadığı en mutlu olaylardan birisiydi sanki. Ama;

1994: Kader bize bu mutluluğu çok görmüştü. Yıllardır ihmal ettiği sağlığı da kuralların hükmünü icra ediyor, hiç beklemediğimiz bir anda aniden onu bizden alıyordu.