Tartışma:Olimpiyat Oyunları
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Olimpiyat oyunları neden çiplakti ?
http://www.blogcu.com/toplumvetarih/
15.08.04 Safa Kaçmaz
MÖ.800' lü yıllardan beri sistemli olarak tekrarlandığını bildiğimiz, günümüzde ise her dört yılda bir yapılan Olimpiyat yarışmaları tarihi binlerce yıl geriye giden bir kardeslesme,baris saglama kurumudur.(1)
Olimpiyat oyunlarının doğuşunun incelendiği bir yazıda bay R.Robin söyle demişti: "Atletizmin kaynağını araştırmak gereksizdir.Koşmak,atlamak,fırlatmak yaşamı anlatır...ve fiziksel bir aktivitenin özünü oluşturur."
Evet,evet,işte hepsi bu kadar!
Elle tutulur olgulardan kaçmak bakımından bay Robin sadece biraz ileri gitmiş olsa da ortalama bilim çevrelerinin genel bir ruh halini yansıtan bu tur sözler özet bir tavıri ifade ediyor. Fakat burada söz konusu olan, canlılarda bir 'fiziksel aktivite' olup olmadiğı konusu değildir ve konuyu böyle sunarak bir çözüme ulaşmış sayılmayiz.Bu tur yavan sozler,sadece,konu üzerinde gösterilmesi gereken çabaların zorluğundan ve ulasilacak sonuçların olası büyüklüğünden kaçmak anlamina geliyor.
Turuva'nın önünde,bir yandan savas surerken,ote yanda,Skamandros-Menderes nehrinin düz yeşilliğinde,karşılıklı diz çökerek oturan ve savasan iki 'ordu'nun iki temsilcisinin düellosunu barış içinde izleyen insan; ertesi gun savaşmak üzere ölülerine cenaze töreni yapmak için savaşa ara veren insan, orada,kendi namına sembolik savaşları organize ediyor ;ölme ve öldürmenin en aza düşmesi için çabalıyordu.
San Francisco Chronicle'de, " 'Giysi', olimpiyat ruhuna ve dogasina aykiri" diye yazan bay Charles Burress eski Yunan Olimpiyat gelenegindeki 'ciplak yarismaci'ligin anlamini irdelemeye calisirken,konuyu,hiç olmazsa bir parça, insan bilim alanina dogru tasimaktadir.(2)Bununla birlikte, bay Stephen Miller'in :"Çiplak yarismak, Eski Yunan'in gelecek nesillere en önemli miraslarindan biri olan demokrasinin gelismesine de yardim etti. Çiplaklik, 'sinif' ve 'ayricalik' isaretlerini siliyordu. Demokrasinin gelisecegi, gerçeklesip basarili olacagi zemini herseyden önce Yunan atletizmi sagladi." biçimindeki sozleri de,konuyu tam olarak aciklayamaz.
Eski savas geleneklerinin,bariscil gosterilere donusturulmesini hedefleyen Olimpiyat yarismalarinin ciplakligi,her seyden once, farkli siteler arasindaki kardeslesmeyi saglamak isteyen farkli toplum birimlerin simgelerinin (giyim kusam biçimlerinin) ortadan kaldirilmasinin isaretiydi.Bu nedenle eski Olimpiyat çiplakligi," sinif ve ayricalik isaretleri"nden once,farkli toplum birimleri belirleyen isaretlerin 'silinmesi'ne yoneliktir.Her biri farkli bir site'den ('toplum biriminden') olan atlet,tepeden tirnaga,toplum birimsel aidiyet
sembollerinden arinmali,sandaletine degin,her turlu simgesel belgiden kurtulmaliydi.Parildiyan zeytinyagi,vucudun gereksinimi ile ilgili degildi.Zeytin yagi,hala bir kutsal araç;zeytin dali ise kutsal baris sembolu( bazan da Palmiye veya araplarda Hurma) ise,atlet,bu yag ile 'arindiriliyor' yani vakfediliyordu.Onlari bir oteki toplum birimine vermekle yukumlu olan toplum birim bakimindan zeytin,palmiye veya hurmanin kutsiyeti,boylece 'kurtarici' olmalarindandi.Bunlarin otekilere verilmesiyle saglanan baris ortamindan oturu de, zeytin , palmiye,igde ,hurma veya elma, baris agaci,baris dali,baris cubugu olarak degerlendirilmeye baslanmisti.Kazanan atletin basina takilan bir
defne dali veya 'sebze,meyve' sembolunun bugun bir anlami olmasa da;biu nedenle tarihte,cok onemli idi.
Ciplakligi,sinif ve ayricalik (ama hangi tur ayricalik!?) isretlerinden arinma ve demokrasi gelenegi alaninda degerlendirmeye calisan bay C. Burress,o siradaki eski Yunan toplumlarinda ustun bir yeri olan kadinin,bu olimpiyatlara katilmasinin neden yasak oldugunu ve hatta boyle bir davranisin neden olumle cezalandirildigini aciklamaya calismamistir.Eger bunu yapsaydi,olimpiyatlarin dogrudan savas gelenegine dayandigi gercegi
ile buyuk olasilikla karsilasacakti.Gercekten de Olimpiyatlar ile demokrasi arasindaki dogrudan bag,kadin
cinsini olimpiyat seyircisi bile kabul etmemenin 'demokratligi' kadar kucuktur.Savas,savasan erkeklerin bir odevi idi ve Olimpiyatlar,eski savas iliskilerinin,mumkun oldugunca bariscil iliskilere donusturulmesini sembolize etmekten baska bir sey degildir.Eski Yunan sitelerinde yeri oldukca ustun olsa da,kadin,olimpiyatlarin bu sembolik savas ozelliginden oturu,olimpiyat gosterilerine bir seyirci olarak bile,iste bu yuzden katilamazdi.
Bay Charles Burress, bugün kullandigimiz "atlet" sözcügünün kökünun, "Ödül" veya "mükafat" anlami tasiyan Yunanca "athlon" sözcügünden geldigini dusunse de, Atlet sözünun,Aetlos ve Athlos köklerinden geldigini ve bu kelimelerin de dupeduz "savaş" anlami tasidigini dusunen arastiricilar da bulunmaktadir.
Olimpiyat geleneginde,eski savaslarin savas oyunlarina,bu oyunlarin da zamanla 'odul' torenlerine donusmus olmasi gibi bir surec yasanmis olmali...Hektor'un Turuva önünde öldürdüğü Aşil'in kardeşliği Patraklos'un cenaze töreninin ardından Agamemnon, MÖ 1250 yıllarında, olum törenindeki Akha'ların tümünün katıldığı arabalı at yarışları,gülle atma,disk ve mızrak fırlatma gibi kazanacak olanlara 'odul', ikramiye vaad edilen yarışmalar düzenlemişti.
Olimpia'da zafer,bir yetki sembolüdür de.Bay F.M.Cornford,doğru bir biçimde,antik dönemdeki olimpiyat karşılaşmalarının bir bölgenin kıralının kim olacağına karar verilen alanlar olduğunu saptamıştı. Gerçekten de, Zeus'un,Sparta'da her 8 yılda bir Olimpiyat topladigini , burada eski kralın gücünü denedigini ve gerekiyorsa,eskisinin yerine yeni kirali seçtigini biliyoruz.Burada elbette,Zeus'un her hangi bir hukmu yoktu;topluluk kendi kiralini bu oyunlar araciligiyla siniyor ve artik gucu tukenmis olani degistirmekte tereddut etmiyordu.Herseye Zeus karar verdigine gore de,yenen ve yenilen Zeus mesrulugu ile hareket etmis oluyorlardi.
Sümer krallarının da,bir çok kez,Tanrı "Enlil'in şampiyonları" olarak tanıtılması,Sümer döneminde de benzer yarışmaların yapıldığını göstermektedir.
safakacmaz@yahoo.com
(1)Antik grek yazarı Posanias'a göre,Olimpia alanları,Dodon ve Delf'te de vardı ve bu alanlar " yüksek vahiy " " ulu bilici" 'korkunc simsek' alanları idi. Çok eskilerde bu alanlarda Uranos,Gaia ve Kronos gibi tanrılara tapılıyordu. Kronos, Uranos'un elinden yetkileri aldı ve adını Olimpia'ya verip iktidarını da oraya kurdu.
Kronos ve karısı Rhea'nın Olimpus'ta sunak-tapınakları vardı.Bir gün "ulu müneccim" Kronos'a,oğlu tarafından iktidardan alaşağı edileceği yönünde bilgi verdi.Bunun üzerine Kronos, oğullarını birbiri ardınca yemesinin kendisince haklı olduğunu düşündü ve öyle de yapmaya başladı.Oğulların anası Rhea ise bunu engellemek için, bir yoruma göre, çocukların yerine taş koydu ve Kronos'un çocuklar yerine onları yemesini sağladı, böylece çocukları kurtardı.Bir diğer anlatıma göre Kronos,sıra Zeus'a gelene kadar öteki çocukları yedi. Bunun üzerine Rhea oğlu Zeus'u,Rodos adasındaki İda dağından gelen kutsal din görevlilerine teslim edip kurtardı ve kendisi de Olimpia alanındaki Elid sunağına yerleşti.Daha sonra Zeus, babası Kronos'un iktidarını, Müneccimin öngördüğü gibi, yıktı ve kendisiyle birlikte 12 olan kardeşlerini hayata geri dönderdi.Bu zaferinin anısına da Olimpiyat kutlamalarını düzenledi.
İster daha Kronos sırasında,isterse daha sonraki dönemlerde olsun, tanrılar ya fiilen yarışarak veya atletlere yardımcı olup engel çıkararak bu toplantılarda hep var olmuşlardir. Örnegin Apollon, koşuda Hermes'i,boksta da Ares'i yenmişti. Patraklos'un cenaze töreninde "elinde Zeus asasını taşıyan" Agamemnon, kazananların ödüllendirildiği yarışmayı düzenlediğinde,Apollon ve Athena,Diomed'in kamçısını elinden düşürmüşler ve onun yarışı kazanmasını engellemişlerdi.
(2)Charles Burress San Francisco Chronicle. Çeviri: MedyaPirasa Dis Haberler 31.07.2004

