Soyadı Kanunu

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Atatürk Devrimleri


Siyasal devrimler

Saltanatın Kaldırılması
Cumhuriyetin İlanı
Halifeliğin Kaldırılması

Toplumsal devrimler

Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkı
Şapka ve Kıyafet Devrimi
Tekke, Zâviye ve Türbelerin Kapatılması
Soyadı Kanunu
Lâkap ve Unvanların Kaldırılması
Uluslararası Ölçülerin Kabulü

Eğitim ve kültür alanındaki devrimler

Öğretimin Birleştirilmesi
Yeni Türk Harflerinin Kabulü
Türk Dil ve Tarih Kurumlarının Kurulması
Üniversite Öğreniminin Düzenlenmesi
Güzel Sanatlarda Yenilikler

Ekonomik devrimler

Aşarın Kaldırılması
Çiftçinin Özendirilmesi
Örnek Çiftliklerin Kurulması
Sanayi Teşvik Kanunu
I. ve II. Kalkınma Planları

Hukuksal devrimler

Mecellenin Kaldırılması
Medeni Kanun

Atatürk'ün devrimlerinden olan Soyadı Kanunu sonucunda, her Türk kendi adından başka ailesinin ortak olarak kullanacağı bir soyadı almıştır.

Cumhuriyet öncesi Türk toplumunda ailelerin dinî, sosyal, ailevî ve asalet kaynaklı lakaplar taşımaları, gerek insanlar arasında ayırıma yol açmakta, gerekse toplumsal ilişkilerde (nüfus işlemleri, askerlik vb.) karışıklıklara neden olmaktaydı. Bu durum, cumhuriyetin millî sınırlar içinde tüm insanları eşit kabul etme mantığıyla bağdaşmıyordu. Dolayısıyla hızla modernleşen Türk toplumunda böyle bir bölünmüşlüğe yer verilmemeliydi. Bu gaye ile 21 Haziran 1934’te “Soyadı Kanunu” kabul edilmiştir. Bu kanuna göre, her Türk kendi adından başka ailesinin ortak olarak kullanacağı bir soyadı alacaktır. Alınan bu soyadları Türkçe olacak, yabancı milletlere ait adlar kullanılmayacak, soyadlarının ahlaka aykırı ve komik olmamasına özen gösterilecektir.

24 Kasım 1934 tarihinde kabul edilen bir kanunla da M. Kemal’e T.B.M.M. tarafından “Atatürk” soyadı verilmiştir.

Yine bu tarihte 'ağa', 'hacı', 'hafız', 'molla', 'hoca', 'efendi', 'bey', 'beyefendi', 'hanım', 'hanımefendi', 'paşa', 'hazret' gibi ünvan ve lakapların soyadı olarak alınması yasaklanmıştır. Soyadı kanununun kabul edilmesi ile toplum hayatında yeni bir düzen ve disiplin sağlanırken, aile ve fertlerin de tam olarak tanınması mümkün olmuştur.