Sindelhöyük, Kayseri

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Bu ansiklopedi maddesinin biçim olarak Vikipedi standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Bu madde Eylül 2006 tarihinden beri etiketli olarak durmaktadır.Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
Sindelhöyük
(Kayseri)
İdari Yapı: belde
Bağlı: ilçe Develi
Özellikleri
Alanı  
  Toplam km²
Nüfus  
  ()

Sindelhöyük Kasabası Tarihi;

Sindelhöyük Kasabası Kayseri ili ve Develi ilçesinin en büyük ve gelişmiş kasabasıdır. Miladi 1209, Hicri 8 Zil-ka-de 1424 yıllarında Bileçik’in Söğüt ilçesinde Osmanlı Devleti yani Devlet-i Aliyye-i Osmaniye دولت عالیه عثمانیه ‘nin kuruluşundan sonra Anadolu'ya yerleşen; Develioğullari, Aydınoğulları, Aşık’lar ve bu gibi kabile’lerin yöreyi yerleşim bölgesi olarak seçmesi neticesinde kurulmuştur. Sindelhöyük Kasabası ismini mezarlığından almaktadır. Mezarlığın ortasının yüksek olması nedeniyle, eski Türkçe de "mezarı yüksek" anlamına gelen Sindelhöyük ismi verilmiştir. (sin = mezar & höyük = yüksek) demektir. Sindelhöyük: Bu kelime Sin-del-höyük kelimelerinin birleşerek telaffuz edilmesiyle oluşmuştur. Sin: Arapça kökenli olup mezarlık, mabet, kabir anlamına gelir. Höyük: kelimesi bütün dünya medeniyetleri tarafından kullanılmıştır. Yerleşim yeri demektir. Ancak herkes höyük olarak kullanmamış daha sonra bu yerlerin incelenmesinde bu kelime telaffuz edilmiştir. Haliyle Sindelhöyük ise Mezarlığın etrafına kurulmuş olan şehir anlamındadır.

Sindelhöyük Kasabasına ilk gelen ve yerleşim bölgesi olarak seçenlerin Menteşeoğulları olduğu tahmin edilmektedir. Sindelhöyük Kasabasının ilk kurucuları, Aydınoğulları (Orta Asya’nın kuzeyinden), Velipoğulları (Orta Asya’dan gelme), Aşıklardır. (Kuzey Asya’dan; Moğol ve Selçuklu Türklerinin soyundan gelme) Kasabanın ekonomik ve kültürel açıdan gelişmesi Kayserinin en büyük kasabası olmasında Aşıklar ın çok büyük payı vardır. Zaten kasaba ekonomik ve kültürel açıdan çok uzun yıllar yani, kurulduğu 1209 yılından 2000 li yıllara kadar Aşıkların etkisi altında kalmıştır. Tarihin her döneminde ekonomik olarak güçlenmiş ve kasaba halkına her dönem bir iş imkanı sunulmuştur. İdris AŞIK Belediye başkanlığı yapmış, maden ocağı işletmiştir. Yine Nuh AŞIK (Nuh Ağa diye bilinir) Belediye başkanlığı yapmıştır. Ancak Nuh AŞIK Belediye Başkanlığı yapmış olmasından dolayı anılmaz. (Olumsuz bir Belediye Başkanlığı dönemi olmuştur.) Nuh AŞIK, Ağa gibi davranması ile anılır. Bimis Pomza taşını keşfederek ve kasaba çevresindeki ve Erciyes Dağındaki maden ocaklarını işleterek ve yanında çalıştırdığı yüzlerce işçi ve onlara kazandırdığı kazançlar ve ekmek paraları ile anılır. Bunun yanında Aşıklar Bimis madenciliğe başlamadan öncede inşaat malzemesi olarak kullanılan biriket imalatını kasabaya getirmişler, daha sonra bu kum ocakları madenleri para makinası haline gelmiştir. Kasaba halkıda faydalansın diye şirketleşmemişler, kooperatifleşmişlerdir. Bu dönemde şu anda Dedeman Otellerinin sahipleri olan Dedeman Şirketler grubu ile ortaklık yapmışlar, Dedeman Madencilik A.Ş. ile maden işletmeciliği yapmışlardır. Bu dönemdeki ekonomik güçlerinden dolayı, şu andada faaliyette olan Balkanların en büyük deri işleme tesislerini yani, Asil Deri Sanayi ve Ticaret A.Ş. kurmuşlar, daha sonra bu işin karlı olmadığını düşündüklerinden, şirket hisselerini, Taksan Takım Makinaları Sanayi ve Ticaret A.Ş., Hes Kimya, Hes Kablo gibi uluslarlararası şirketlerinde sahibi olan Büyükmıhçı grubu ve Asil Deri’ deki ortakları Dandikler’e devretmişlerdir. Bu nedenlerden dolayı kasabanın ekonomik ve sosyo-kültürel tarihi Aşıklar ile gelişmiş ve onların etkisi altında kalmıştır. Aşıklar 2000’li yıllara kadar ve bu yıldan sonra Osmanlı Devleti yani Devlet-i Aliyye-i Osmaniye دولت عالیه عثمانیه gibi, gerilemeye başlamış ve çöküş devrini yaşamıştır. Aşıklar şu an iş hayatından çekilmişler, eğitime ve siyasete yönelmişlerdir. Çoğunluğu büyük şehirlerde, genellikle İstanbul ve Ankara’da yaşamaktadırlar. Şu an Türkiye’de ve yurt dışındaki önemli şirket, kamu kurumu ve Askeriyede önemli görevlerde mensupları bulunmaktadır. Türkiye’de Askeriyede, Başbakanlıkda, Dışişleri Bakanlığında, Türk Dil Kurumunda, Üniversite öğretim üyeliklerinde, İktisat alanında, Mali işler alanında, Tıp alanında, Kimyacılıkda ve yurtdışında büyükelçi ve ateşelik görevlerinde çalışmaya devam etmektedirler.

Sindelhöyük Kasabasında bu önemli kök olayın dışında, Yörükler (Adana’dan gelme), Develioğulları, İsmail Ağa’lar, Zorb Ali oğulları ve Gobeloğulları olmuşlardır. Sindelhöyük Kasabasının bulunduğu bölge gerek Anadolu ve Osmanlı İmparatorluğunun kurulmasından dolayı, gerekse Sanayi şehri Kayseri şehrinin yakınında olduğundan çesitli insan göçünün akınına uğramıştır. Yüzyıllarca, sadece ipek yolu gibi (zaten Kayseri’den geçiyor) bir geçiş yolu olarak kullanılmış ve yerleşim bölgesi olarak hiç düşünülmemiş ve kullanılmamıştır. Bu bölge zaten Kayseri gibi büyük sanayi şehrine yakın olduğundan sürekli yerleşime o dönemde ihtiyaç duyulmamıştır. Anadolu'da Türklerin bu bölgeye hakim olmalarından sonra, Osmanlı İmparatorluğunun Anadolu'da siyasi bir birlik ve mülkiye idaresi oluşturmasında sonra, Sindelhöyük Kasabası gibi yeni yerleşim birimlerinin kurulmasına neden olmuştur. Kuzey Asya’dan Moğol ve Selçuklu Türklerinin soyundan gelen Aşıklar buraya Sindelhöyük Köy’ünü (Kasabasını) kurmuşlardır. Böyle olmasıda gerekiyordur. Çünkü o dönemde bir kısım Hıristiyan ve Katolik halk Anadolu'da yaşamaktaydı. Bunun dışında yüzyıllarca Osmanlının içinde, askerlik yapmadan, vergi vermeden, rahat ve bolluk içinde, bütün Osmanlı kamu kurum ve kuruluşlarında yaşayan Ermeniler Osmanlının zor günlerinde nankörlük yapmışlar, Osmanlı ordularını rus orduları ile birleşerek arkadan vurmuşlardır. Bu olaylar ortaya çıkınca Osmanlı yönetimi halkın nefretini ve öfkesini anlamış, nankör ve vatan haini ermenileri soykırımdan kurtarmak için Tehcir(Nakil) kanunu çıkarmış, ve bütün Ermenileri güvenli bir şekilde Anadoluya, Kayseri’ye, Adana’ya, Yozgat’a Gazi Antep’e, Şanlı Urfa’ya sevk etmiştir. Aslında Osmanlı imparatorluğu, soykırım değil, vatan haini , nankör, ve Doğu ve Güney Doğu Anadolu’ da binlerce masum Türk insanını, kadınları, kızkarı ve çocukları katleden Ermenilere iyilik yapmış onların hayatını bağışlayarak affetmiştir. Ancak onlar bunu algılayamamışlar, vatan hainliklerinin sonucunun böyle olacağını düşünememişler, rahatlıktan sürgüne gitmeyi kabul edememişlerdir. İşte günümüzdeki Ermeni Soykırımı diye bilinen olayda aslında tam tersidir. Soykırımı Ermeni çeteleri yapmışlar, ancak ne Osmanlı İmparatorluğu, nede günümüz Türkiye Cumhuriyeti doğru ve sürekli propaganda ve akıllı siyaset yapamadığı ve gerçekleri sürekli ve etkili anlatamadığı için nankör Ermeniler ortada boş boş avunmaktadırlar. İşte bu gibi nedenlerden dolayı 1071 (Malazgirt Meydan Muhaberesi) -1350 yılları arasında büyük Hıristiyan şehirlerinin yakınlarına idari ve siyasi denetimi sağlamak için Türk köyleri kurulmuştur. Sindelhöyük Kasabası (1309) bunlardan yalnızca bir tanesidir. Sindelhöyük Kasabasının Nüfusu Erciyes Dağına ve Sultan Sazlığı 'na, (Kuş cenneti), Yay Göl’üne yakın olmasında dolayı sürekli artmış, deniz seviyesinin yüksek (1200 Metre) olması, bir düzlük olması, karasal iklimin halim olması ve kışların yakın ovalara göre daha sert, soğuk, don ve kar’lı geçmesinden dolayı azalmıştır. Sindelhöyük Kasaba’sının bulunduğu; Develi Ovası, Konya ovasından sonra, Türkiye’nin ikinci büyük ovasıdır. Dünyanın en büyük ovaları arasında coğrafi yönden önemli bir konumda bulunmaktadır. Şimdiki Sindelhöyük Kasabasının konumu, ovada olması nedeniyle mükemmel bir düzlük üzerine kurulmuştur. Zeminin bu kadar çok düzlük olması yerleşimi kolaylaşmıştır, bu bölgeye göçün başlamasını hızlandırmıştır. Karamanoğulları Hükümdarlığına bağlı bir köy iken, Osmanlı İmparatorluğu Padişahı Fatih Sultan MEHMET zamanında Osmanlı İmparatorluğuna bağlanmıştır. Anadolu’yu işgal yıllarında Osmanlı İmparatorluğunun imzalamak zorunda kaldığı Sevr Antlaşmasına (10 Ağustos 1920) göre; İngiliz ve Fransız ortaklaşa işgal bölgesi ve İtalyan İşgal bölgesi sınırında kalan, ancak Türklerin düşman hattına en yakın köylerinden biri olmuştur. Bu dönemde bölgenin o zaman ki sakinleri düşman İngiliz, Fransız ve İtalyan askerlerine karşı belli etmeden saldırılar düzenlemişler, vur kaç taktiği ile düşman askerlerine ağır kayıplar vermişler, Türk askerleride köyü cephanelik ve siper olarak kullanmışlardır. Yani Sindelhöyük Kasabası bölgenin düşmandan temizlenmesi için çok önemli, zor ve tehlikeli görevler üstlenmiştir. Bu üstün zekalarını kullanarak cephaneleri bitip mermisiz kaldıklarında, kındıra kamışlarından zehirli oklar yaparak gecenin karanlığında düşman askerlerini öldürmüşlerdir. Zaten kasaba ve çevresinde yapılan arkeolojik çalışmalarda bulunan silah ve mühimmatlar bunu doğrulamaktadır. Bu başarılardan dolayı Mustafa Kemal ATATÜRK 14 Aralık 1921 gecesi sessiz sedasız Sindelhöyük Köy muhtarlığına teşekkür ve şükran ziyaretinde bulunmuş, bununla birlikte bölgenin konumunu ve savunma koordinatlarını incelemiştir. Zamanı olmayan ve güvenlik nedenlerinden dolayı Mustafa Kemal ATATÜRK bu ziyareti basından ve mülkiyeden gizli gerçekleştirmiştir. Bu bilgiler Osmanlı İmparatorluğunun İstanbul arşivlerinde mevcuttur. (Bilindiği üzere Mustafa Kemal ATATÜRK bir osmanlı subayıydı ve Fransızca bilirdi ve Abdülhamid ile birlikte Fransa gezisine katılmıştır.) Yine o yıllarda zaten az olan kasaba nüfusu da hem savaş nedeniyle düşman askerlerinin kurşunlarıyla hayatını kaybedenlerden dolayı, hem de göçün etkisi ile azalmıştır. Bir dönem bu topraklar Mersin toprakların da içine dahil edilmiştir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluması ve Misak-i Milli sınırlarının belli olması ile vilayetlerin düzenlenmesine göre Kayseri ili Develi ilçesine bağlı kalmıştır. Bu mülki düzenlemeden sonra 1924'ten 1967'ye kadar Develi ilçesine bağlı bir muhtarlık köy olan, Sindelhöyük Kasabası, 1967'den sonra Süleyman Demirel Başbakanlığı 1.Hükümet zamanında Belde olmuş ve Belediyesi kurulmuştur. Bu dönemde bölgenin Kasaba olabilmesi için Aşıklar özellikle belediye başkanlığıda yapmış olan İdris AŞIK’ın çok emeği geçmiştir.

Sindelhöyük Kasabasının, Osmanlı İmparatorluğunun dünyaya hakimiyeti kadar, yani yaklaşık 600 yıla yakın bir tarihi geçmişi vardır. Sindelhöyük Kasabasının ilk kurulduğu yerin şimdiki adı Cumhuriyet Mahallesidir. Ayrıca şu an Cumhuriyet Mahallesi içinde Cumhuriyet Caddesi yer almakta, ve kasabanın merkezi konumundadır. Bütün ekonomik ve sosyal hayat burada yer almaktadır. Bütün alışveriş merkezleri, marketler, süpermarketler, kamu kurum ve kuruluşları, belediye binası, siyasi parti kasaba teşkilatları, sağlık ocağı, veterinerlik, ilk ve orta dereceli okullar, kütüphane ve lojmanlar, marangozlar, berberler, dondurma salonları, Lokantalar, Kıraathaneler, Tekel Büfeleri, Tekstil dükkanları, Nalbur dükkanları, Barlar ve Kafeler, İnternet Kafeler, Eğlence Merkezleri, Manavlar, Tüp Bayileri, PTT Hizmet binası, Kasaba Parkı, Dolmuş durakları ve Kasaba düğün salonu bu cadde üzerinde yer almaktadır. Kasaba sosyal ve kültürel alandan kendini geliştirmiştir. Gece ve eğlenceye hayatına düşkünlük göze çarpmaktadır. Ancak erkeklerin hakimiyeti ve üstünlüğü vardır. Gece leri Cumhuriyet caddesi ve kıraathaneleri Amerikanın Teksas eyaletinin gecelerinden farksızdır. İçki içip kavga edenler, şarkılar söyleyenler, kumar ve diğer oyunları oynayanlar her zaman vardır. Burada kendinizi İstanbul Taksim veya Bağdat caddesinde eğleniyormuş gibi bir hissedersiniz. Daha sonra nüfus arttıkça değişik isimler altında yeni mahaller ortaya çıkmıştır. Genelde mahalleler orada bulunan bir kabile, aşiret veya sülalenin büyüklüğüne veya gücüne göre kurulmuş ve o sülalenin ismini almıştır. Örnek olarak; Aşıklar Mah, Göçmen Mah, Şıhlı Mah. Gibi. Bilinen bazı köy muhtarları söyledir; ilk muhtar : Mustafa Kılıç, Yeter Sert, Durmuş Çatbaş, Halil İbrahim Bal, Mustafa Çavuş, son köy muhtarı ve ilk belediye başkanı Turan Aydınlı 'dır. Daha sonra sırasıyla İdris AŞIK, Hacı Hasan DİNÇ, Hasan HODUL, Nuh AŞIK, Yusuf AVAN Belediye Başkanlığı görevlerinde bulunmuşlardır. Şu andaki belediye başkanı Hamdullah DERİNGÖL’ dür.

(Sindelhöyük Kasabası ile ilgili bu yazı hakkında bilgi almak isteyen, bildiklerini paylaşmak isteyenler great_ottoman_empire@mynet.com adresine e-posta gönderebilirler.)