Tartışma:Ebu Talib
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Ebu Talib (a.s) Ebu Talib'in imanı geçmişten günümüze kadar Ehl-i Beyt mektebi ile diğer mektepler arasında tartışma konusu olmuştur. Bir çokları onun (Allah'a sığınırız) imansız dünyadan göçtüğüne inanmaktadır. Ama Ehl-i Beyt mektebinde onun mümin olarak dünyadan göçtüğü hususunda asla şek edilmemektedir.
Mezkur şahıslar Resulullah'ın (s.a.a) bu fedakar koruyucusunun küfrüne hükmederken tarih, hadis ve tefsir kitaplarında naklettikleri zayıf ve mechul rivayetlere dayanmışlardır.
Şii alimleri ile bazı insaflı Ehl-i Sünnet alimleri Ebu Talib'in imanını ispat etmek için bir çok kitaplar, makaleler ve risaleler yazmışlardır. Böylece muhaliflerin ithamlarına cevap vermeye çalışmışlardır ki, bu kitaplardan çoğunun ismi bibliyografi bölümünde yer almıştır.
İslam araştırmacılarına göre Ebu Talib'e istinad edilen bu asılsız iddialar, Beni Ümeyye'nin, Hz. Ali'ye olan düşmanlığı yüzünden uydurulmuştur.
Muhalifler Ali'ye (a.s) dil uzatamayınca babasına saldırma yoluyla Hz. Ali'nin ilahi makamını düşürmeye çalıştılar. Biz bu makalede Beni Ümeyye tarafından uydurulan iftiralar yüzünden nurlu çehresi gizli kalan bu yüce şahsiyetin, imanı sayesinde ulaştığı makamını aşikar etmeğe ve onun hayatının çeşitli boyutlarına ışık tutmağa çalışacağız:
Doğumu ve İsmi Ebu Talib Peygamber'in (s.a.a) amcası, en büyük destekcisi ve Hz. Ali'nin de babasıdır.
Ebu Talib, Hz. Rasulullah'dan (s.a.a) 35 yıl önce doğdu.[1]
Adı "Abdumenaf"dır. İmam Sadık'ın (a.s) rivayetine göre Abdulmuttalib'in vasiyetinde bu husus kesin bir şekilde açıklanmıştır.[2]
Bazıları onun adının "İmran" olduğunu söylemişlerdir. Ve Hz. Rasulullah'ın (s.a.s) ziyaretnamelerinin birinde şu tabirin yeraldığını delil göstermişlerdir.
"Esselamu aleyke ya Resulullah .... Esselamu ala ammike İmran'e Ebi Talib."[3]
Büyük oğlunun adı Talib olduğundan künyesi de Ebu Talib'dir.
Ebu Talib'in Anne ve Babası Annesi Amr b. Aiz'in kızı Fatıma'dır.[4] Babası Abdulmuttalib'tir. (Abdulmuttalib hicretten 127 yıl önce Mekke'de doğmuştur.) Abdulmuttalib uzun boylu ve beyaz çehreliydi..[5]
İmam Ali (a.s), Abdulmuttalib'in isminin Amr olduğunu söylemiştir.[6] Bazıları da "Şeybe" olduğunu demişlerdir. Şeybe denilmesinin sebebi ise doğduğu zaman saçlarında ak olmasıydı. Künyesi "Ebul Haris"dir. Ve ihsan sahibi olduğundan dolayı "Feyyaz" lakabını almıştır.[7]
"Zirikli'nin" nakline göre: Abdulmuttalib, miladi 520 yılından 579 yılına kadar Mekke'nin hakimiydi ve vatanını Habeşliler'in yağma ve baskınlarından korumuştur. (El A'lam 4/154)
İmam Sadık'ın (a.s) şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir:
"Kıyamet gününde Abdulmuttalib, padişahlara mahsus güzellik ile peygamberlerin nişaneleri yüzünde olduğu bir halde tek ümmet olarak haşr olunacaktır."[8]
Hz. Peygamber'in (s.a.a) Hz. Ali'ye yaptığı vasiyette şöyle yeralmaktadır:
"Abdulmuttalib'in uyguladığı beş sünneti İslam da tasvip etmiş ve uygulamaya koymuştur. Bu beş sünnet şunlardır:
1) Oğulun babasının hanımıyla (üvey anneyle) evlenmesini yasaklaması.
2) Bulduğu hazinenin humsunu (beşte birini) vermesi.
3) Zemzem kuyusunu açarak onu hacıların sekayesi (hacıların sudan istifade ettiği yer) olmasını sağlaması.
4) (Kasıtsız olarak) bir insanı öldürmenin diyetini 100 deve olarak belirlemesi.
5) Kâbenin etrafının yedi kez tavaf edilmesi."
Abdulmuttalib asla putlara tapmadı ve putlar adına kesilen bir hayvanın etini de yemedi. O şöyle buyurmaktaydı: "Ben ceddim İbrahim'in (a.s) dini üzereyim."[9]
Abdulmuttalib, sürekli Peygamber'in (s.a.a) korunmasını emrederdi. Bu konuda Ebu Talib'e şöyle buyurdu: "Sana bir şeyi tavsiye etmek istiyorum." Ebu Talib; "o nedir?" diye sorunca şöyle dedi:
"Ey oğlum! Sana kendimden sonra göz nurum Muhammed'e iyi bakmanı tavsiye ediyorum. Onun ne ölçüde bana yakın ve yanımda ne kadar değerli olduğunu biliyorsun. Onun değerini bil ve ona saygılı davran. Sağ olduğun müddetçe onu kendinden ayırma; onu koru ve ona hürmette kusur etme."
Yine çocuklarına hitaben şöyle diyordu: "Muhammed'e (s.a.a) saygı gösterin, ona iyilikte kusur etmeyin. Yakın gelecekte onun büyük makamını göreceksiniz."
Kavmine de hitap ederek şöyle hitap ediyordu: Oğlum Muhammed b. Abdullah'a iyi bakın. Ona saygılı davranın; ona iyilik edin ve eziyet etmekten sakının."[10]
İbni Sa'd'den nakledildiğine göre Abdulmuttalib 72 yaşında vefat etti ve Hucun'da[11] defnedildi.
İbn-i Sa'd Abdulmuttalib'in 110 ve 120 yaşında vefat ettiğini söyleyen rivayetleri de nakletmiştir.[12]
[1]- el-İsabe, 4/115.
[2]- el-Hüccet Ala Zahib/55,Meani-il Ahbar/121, Menakıb İbn-i Şehraşub 1/36.
[3]- Bihar-ul Envar 100/189.
[4]- Umdet-ut Talib/23.
[5]- el-A'lam 4/154.
[6]- Meani-il Ahbar/121.
[7]- Bihar-ul Envar, 15/119-120. 8- Kafi, 1/447.
[9]- El-Hisal 1/312, 90. Hadis.
[10]- Bihar-ul Envar 15/152-153.
[11]- Hucun: Mekke dağlarından birinin adıdır. Ve Mekke halkının kabristanlığıdır.
[12]- Tabakat 1/119.

