İstanbul'un işgali

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Bu ansiklopedi maddesinin biçim olarak Vikipedi standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Bu madde Kasım 2006 tarihinden beri etiketli olarak durmaktadır.Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.



[değiştir] Giriş

[değiştir] İşgalin Sonuçları

  1. Temsilciler Kurulu bir bildiri yayınlayarak milletvekili seçimlerinin yenilenmesini ve Ankara'da yeni bir meclisin açılmasını kararlaştırmıştır.
  2. İstanbul'un işgali TBMM'nin açılmasını hızlandırmış, haklılık ve meşruluk kazandırmıştır. (19 Mart 1920)
  3. Salih Paşa işgalden sonra (5 Nisan) istifa etmiş, yerine tekrar Damat Ferit sadrazamlığa atanmıştır.
  4. Padişah 11 Nisan 1920'de Mebuslar Meclisi'ni resmen kapatmıştır.
  5. Osmanlı fiilen sona ermiştir.
  6. İstanbul'dan kaçan birçok aydın, yazar, subay, öğrenci ve mebus Anadolu'ya geçerek bağımsızlık mücadelesine katılmış, bağımsızlık güçlenmiştir.

[değiştir] Olaylar

1914'de 1. Dünya Savaşı başladı. İngiltere, Fransa, Rusya arasında Osmanlı İmparatorluğu'nu bölüşme anlaşmaları yapıldı. ABD de savaşa girdi. ABD Başkanı Wilson'un 14 İlkesiyle de bu perçinlendi. 30 Ekim 1918'de Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında Mondros Anlaşması imzalandı. Osmanlı padişahı 6. Mehmed Vahdettin'di. Mustafa Kemal padişahın ordunun başına geçmesini istiyordu. Oysa padişah Enver Paşa'ya önemli görevler verirken, Mustafa Kemal Paşa'yı 7. Ordu (Yıldırım Orduları)komutanlığına atıyordu. Mondros Mütarekesi metni tamamen Türklerin yok edilmesi sürecini içeriyordu, şartları Osmanlı'nın elini kolunu bağlıyor, müttefiklere her çeşit işgal hakkını veriyordu. Oysa Almanya teslim olurken bu kadar ağır şartlarla karşılaşmadı.

Mondros'un hemen ardından müttefikler Osmanlı ülkesini işgale başladı. 15 mayıs 1919'a kadar süren işgallerde İngiltere Musul, Batum, Antep, Konya, Birecik, Urfa, Kars ve İskenderiye'de, Fransa Dörtyol, Pozantı, Mersin, Adana, Çiftehan'da, İtalya Kuşadası, Bodrum, Marmaris, Akşehir, Antalya, Fethiye'de işgale başladılar. Yunanlar da işgalcilere katıldı, demiryolları ve kritik merkezler işgal edildi. 6 kasımda İzmir'i işgal ettiler. Hasan Tahsin direnişin ilk hücumunu başlatırken, şehit oldu.

13 Kasım 1918'de Osmanlı'nın başkenti İstanbul'a gelen müttefiklerin 55 parçalık gemilerinden İstanbul'a 3500 asker çıkarıldı. İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar, Yunanlılar. Resmi ve sivil birçok yöneticiyi, askeri, aydını savaş suçlusu ilan ederek tutukladılar, sürgüne gönderdiler. 465 yıllık başkente ilk kez yabancılar askeriyle giriyor, millet esaretle tanışıyordu. Yüksek komiserler ve işgal polisi şehri ablukaya aldı.

Mütarekeyi imzalayan Osmanlı heyeti Tevfik Paşa kabinesindeydi. On gün sonra Ahmet İzzet Paşa yeni hükümeti kurdu. Mustafa Kemal'i İstanbul'a çağırdı. Bu arada İttihatçılar yargılandı, Mondros ve Malta'ya sürgüne gönderildi. 2 Kasımda Enver, Talat, Cemal Paşalar yurtdışına kaçtı. 1 kasımda İttihat ve Terakki kendini lağvetti. Ordu, anlaşma hükümlerince terhis ediliyordu. 6 Kasımda Boğazlar silahsızlandırıldı. 7 Kasımda işgal güçleri Çanakkale'den geçti. İngiliz Albayı Muerpi İstanbul'a geldi.

İstanbul'da milli kurtuluş hareketi başladı. Anadolu ve Trakya'da işgalcilere karşı Müdafaai Hukuk örgütleri kuruldu. Mustafa Kemal Paşa, Yıldırım Orduları komutanlığından alınınca 13 Kasım'da İstanbul'a geldi. Bu, artık mütareke İstanbul'uydu. Pera Palas'da ve Şişli'de bir süre kaldı. Tevfik Paşa kabinesinin düşmesinden sonra 19 Kasımda Vakit gazetesine verdiği demeçte şöyle dedi: "Barışı kararlaştıracak hükümet meclisi mebusandan çıkacaktır". Oysa İstanbul'da yapacak bir şey kalmamıştı, Padişah meclisi feshetmişti.

Osmanlı ordusu 9 kolordudan ibaretti. 4 tümeni olan kolordu sadece 15. Kolordu idi ve Erzurum'da başında Kazım Karabekir Paşa vardı.

18 Ocak 1919'da Paris Barış Konferansı'nda müttefikler Ermenistan, Kürdistan, Suriye, Irak, Filistin, Arabistan'ın Osmanlı'dan ayrılmasını kararlaştırdılar. Yunanistan ise, Bandırma civarından Akdeniz bölgesi Kalkan'a çizilecek bir çizginin batısında kalan toprakları istiyordu.

9 Şubatta Hadisat gazetesinde Süleyman Nazif Kara Gün başlıklı bir yazı yazdı. Türk milletinin böyle bir işgali yaşamadığını ve bunu kaldıramayacağını söyledi. 15 Mart 1920 tarihine kadar geçen zamanda İstanbul işgal altındayken Anadolu'da Mustafa Kemal Paşa'nın başlattığı kurtuluş hareketi devam ediyordu. Son Osmanlı meclisi dağıldıktan sonra artık Osmanlı'nın İstanbul'da bir devlet olarak varlığı kalmamıştı. 15 Mart 1920'de işgalin işgaline geçen emperyalistler Letafet Apartmanı katliamında 8 Türk'ü şehit ettiler. Türk milleti mitinglere başladı. Halide Edip Adıvar'ın kurtuluş mitingi büyük yankı uyandırdı. Mustafa Kemal Paşa, meclisin dağıtılacağını, geçici işgalin tamamen hakimiyete dönüşeceğini anlayarak, Ankara'da yeni bir başkent, yeni bir meclisle kurtuluşu hem cephede hem diplomaside sürdürüyordu. İstanbul artık vatan hainlerinin merkezi olmuştu. Damat Ferit ve Mustafa kemal'in deyimiyle satılmış İstanbul basını, Anadolu'daki kurtuluş hareketini karalamaya, hatta dini yoldan kafir ilan etmeye başladı.

10 Ağustos 1920'deki anlaşma Sevr'de yapıldı. Sevr, Karahisar mebusu Nebil Efendi'nin dediği gibi "Boşuna yorulmuşlar, Türkiye'yi yok diyeydiler, daha iyi ederlerdi" dedirten ve Türkleri yok etmeyi amaçlayan yüzlerce maddeden oluşan bir anlaşmaydı. Anlaşmayı Damat Ferit imzaladı. Tabiidir ki, Ankara'da doğan kurtuluş hareketi boş durmuyordu. Savaşa savaşa emperyalistler geriletildi, mağlup edildiler ve işgal İstanbul'u bağımsızlığına kavuşturuldu. 2 Ekim 1923'de emperyalistler İstanbul'u terketti. 6 Ekimde Türk ordusu şehre girdi.

Kaynaklar: Toktamış Ateş, Türk Devrim Tarihi, İBÜY, İST.2004, 4.BS.